DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ (EĞİTİM SEMİNERİ)
Sevgili öğrenciler;
Hayat mutlu huzurlu yaşamak için vardır ve yaşam biçiminizi idealleriniz
doğrultusunda şekillendirecek olan sizlersiniz. Hayatınıza yön vermede
kullanacağınız yegane metot eğitimdir. Bu sebeple sizlerin arzuladığınız
amaçlara gelmeniz için sistemli bir çalışma tekniği gerekmektedir. Bu gün
çalışma deyince akla hep çok çalışma gelmektedir. Halbuki sonuç alanlar devamlı,
dengeli ve etkili çalışma yapanlar olmaktadır. Unutulmamalıdır ki Bilgi birikimi
sistemli çalışma ile elde edilir.
Sizlerin geleceğe daha güvenli adımlar atmanız ve başarılı olmanız için deneyim
ve tecrübelerimizin yanında bilimsel verilere dayalı olarak bu eğitim seminerini
hazırlayıp sizlere sunmaya karar verdik. Bu seminerin bundan sonraki
çalışmalarınıza ışık tutacağını ümit ediyoruz.
Önce sizlere “ Wanted Onu Tanıyor musunuz” başlıklı yazıyı okuyarak
başlayıp sonrada gıda, Zaman kullanımı ve çalışma ortamı gibi hazırlanma
konularından seminerimize devam edeceğiz.
“Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez”
WANTED
ONU TANIYORMUSUNUZ?
Çocuk Pazar sabahı saat 8.30 da uyandı. Cuma günü okuldan gelirken “bu
hafta sonu önceki haftalardan farklı olacak. Kalan derslerimi tamamlayacağım ve
önümdeki hafta içindeki sınavlara iyi hazırlanacağım.Diye karar vermişti. Bu
sebeple Cuma akşam üstünü ve geceyi çok iyi geçirdi. Televizyon seyretti, müzik
dinledi, uzun uzun telefonla görüştü ve gece oldukça geç saatte yattı. Çünkü
ders çalışması için daha önünde uzuuun uzuuun iki gün ve iki gecesi vardı.
Cumartesi günü arkadaşlarıyla beraber oldu. Biraz dolaştılar her zaman
gittikleri yere gittiler. Sohbet ettiler sohbete o kadar çok dalmışlardı ki
zamanın nasıl akıp geçtiğini fark etmedi bile. Ders çalışmadığı için zaman zaman
biraz rahatsızlık duyduğu oldu ancak içinden gelen bu huzursuzluğu” daha önümde
koskoca bir Pazar var” diyerek bastırdı.
Pazar sabahı, işte bu şartlar altında 9,00 da uyandı. Önce güzel bir
sabah kahvaltısı yaptı. Sonra sabah gazetelerini şöyle bir göz geçirdi. Ders
çalışmak için sabah azimliydi. Saat 10.30 olmuştu. Şöyle bir televizyona göz
atıp odasına geçmek istedi fakat film öyle heyecanlıydı ki bir türlü
televizyonun başından kalkamıyordu. Önünde daha koskoca bir Pazar günü olduğunu
düşünerek bu filmi izlemesinde bir sakınca olmadığına karar verdi. Film
bittiğinde saat 12.00 ı geçiyordu. Hafta içi günlerde bu saatte yemek yemeğe
alışkın olduğu için karnı acıktı. Annesinin özenle hazırlamış olduğu yemekleri
yerken evdekilerle koyu bir sohbete girdi. Yemekten sonra yine çalışma odasına
yönelmişti ki televizyonda maç yayını başlamıştı. Haftanın en önemli maçıydı. Bu
maçı seyretmek için insanların birbirini çiğneyip, dünyanın parasını
verdiklerini düşününce ayağına kadar gelen bu maçı seyretmemenin büyük kayıp
olacağını düşündü.
Tüm hafta bu maç konuşulacaktı maç biter bitmez ( nasıl olsa 90dak.) sıkı bir
şekilde çalışmaya başlamaya karar vererek maçı izlemeye koyuldu. Maç bittiğinde
hafta sonu yaşadıklarını düşünmeye başlamıştı ki annesi içeriden çayın hazır
olduğunu duyurdu. Oda çayı içip ders başına geçmenin doğru olacağına karar verdi
çay bittiğinde üzerine bir ağırlık çökmüştü. Haftanın yorgunluğu , maçın
gerginliği, sınav stresleri ve çayla birlikte yenilenler ... onu iyice
gevşetmişti ” nasıl olsa şimdi çalışamam” diye düşündü ve dinlendikten sonra
çalışmaya karar verdi.
Saat 19.00 sıralarında içindeki huzursuzluğu bastırmaya gayret ederek
çalışma masasına yönelmişti ki en sevdiği arkadaşıyla ,ailesi onlara misafirliğe
geldi. Misafir varken de ders çalışılmazdı ya ... birlikte sevdikleri diziyi
seyrettiler. Artık kalan zamanında sadece en önemli iki dersi çalışırım diye
düşünüyordu. Fakat yavaş yavaş uyku bastırmaya başlamıştı. Eğer uyumazsa yeni
başlayan haftaya yorgun ve uykusuz girecekti. Bu sebeple kendi kendine şöyle
dedi.” Bugün çalışamadım. AMA YARIN SÖZ ÇALIŞACAĞIM”. Yarı sıkıntılı yarı
huzurlu odasının yolunu son kez tuttu. Ancak çalışmak için değil , uyumak
için...
GIDA YÖNÜNDEN : Beynin daha iyi çalışması glikoz ve oksijene bağlıdır. Bu
bakımdan ders çalışan arkadaşların bilhassa belli miktar kuru üzüm veya bal
alması ve temiz bir havada ders çalışması yerinde olacaktır. Sigara içen veya
sigara dumanlarına maruz kalan bir arkadaşın zihni performansı düşülecektir.
Aynı zamanda nikotinin kanı pıhtılaştırma etkisi olduğundan kanın beyine daha az
süratte gitmesi mevzu bahistir. Bu nedenle beyin ve kalp infarktusü olabilir.
Midenin dolu olması kanın mide damarlarına birikmesine sebebiyet verecek yine
beyne kanın az gitmesine, dolayısıyla uykunun gelmesine sebebiyet verecektir.
ZAMAN YÖNÜNDEN : Sabah çalışılan dersler daha kolay hafızaya alınır. Öğleden
sonra çalışılan dersler ise zor öğrenilir. Sabah öğrenilen dersler kısa süre
hafızada kalır, öğleden sonra öğrenilenler ise daha uzun süre hafızada kalır.
Bunu birleştirirsek ilk çalışmaları sabahları veya gecenin sabaha yakın
vakitleri, tekrarı ise öğleden sonra yapılmalıdır. Akşamdan sonra ve gece ders
çalışma verimsizdir. Bu vakitlerde daha basit konuları çalışmalı veya tekrar
etmeli, mümkünse 22:00 – 23:00 civarında yatılmalıdır.
ÇALIŞMA ODASI : Odanın temiz ve düzenli olması ruhta iyi bir tesir bırakır.
Havası temiz olmalı. Işığı loş, uyku getirici olmamalı. Duvarlarda poster vs.
olmamalı. Ders çalışma verimi düşer ve zaman kaybı olur. Duvarda ve masada bazı
ezberlenmesi gereken formüller veya çok önemli olan bazı bilgiler asılı olmalı.
Onları göre göre öğrenecektir.
BEYİN JİMNASTİĞİ : İnsan beyni düşündürücü eserleri okudukça yeni hücreler
yapılır. ( 18 veya 25 yaşına kadar ) 16 milyar olduğu tahmin edilen hücreler 20
milyara kadar çıkabilir. 25 yaşından sonra ise sürekli beyin hücreleri ölmeye
başlar. Bunu ne yapsanız durduramazsınız. Bu günde 7-12 bin civarında ölme
mümkündür. 20 milyardan azalmaya başlarsa 80 yaşlarında dahi bir genç dimağ gibi
seri karar verebilen, hafızası mükemmel, enerjik olacaktır. Böyle olamayıp 16
milyardan azalma olursa bunama (senil demans) meydana gelecektir. Bu fırsatı
kaçırmamış olanlar akıllı ise gereğini yapmalıdırlar.
Öğrenilen bilgiler için hücreler arasında protein sentezi yapılıp bu bilgilerin
bunlar üzerinde kaydolunduğunu söyleniyor. Çok endişelenen kimselerde
Norepinerrin salgılanıp bu protein sentezini imha eder. Öğrenme azalır. Biraz
endişe olmalı ama moral yüksek olmalı.
UYKU : İnsanın sabah erken saatlerde ve akşama yakın saatlerde uyumasının
olumsuz tesirleri vardır. Sabah uyuyanlarda gün boyu uyuşukluk, akşama doğru
uyuyanlarda ise kafada zonklama, ağrı, baş dönmesi gibi psikolojik tesirleri
olur. Uyku getiren başlıca faktör gözün ve kulağın beyne depolamak için
gönderdiği gereksiz bilgilerdir. Bir de çok su içmek uykuyu getirir. Tabi ki
fazla yemek yemek fazla su içmeyi gerektirir. Çok konuşma da insanın beynini
yorar. Mecburiyet olmadıkça fazla konuşmamak dikkatin daha iyi olması için
önemlidir.
ZAMANI DEĞERLENDİRME : Otobüste, durakta vs. sürekli bir şeyler okumalı. Yemek
yerken kolay anlaşılan kitapları bitirebiliriz. Bir çay için 1 saat vakit
geçirmemeli. Ya çay içerken bir şeyler okumalı veya öğrenilecek şeyleri
başkalarına sormalı veya 5 dakikada çay faslını bitirmeli.
Uygun değildir ama yabancılardan tuvalette dahi yabancı dil öğrenenler vardır.
Japonlar haftada 2 kitap, Avrupalılar haftada 1 kitap bitiriyorlar. Türkiye’de
hiç olmazsa ayda 1 kitap bitiren kaç kişi vardır? Avrupa'daki kahvehaneleri yine
Türkler açmıştır ve yine Türkler oralarda vakit geçirmektedirler.
TEMBELLİĞİN SEBEPLERİ : Bazıları tembelliği dikkat ve irade noksanlığına
bağlamışlardır. Düşünme ve tefekkür azlığına bağlamıştır. Genellikle düşüncesiz
insanlar tembeldir. Tembel insanlar genellikle yemeyi, içmeyi, eğlenmeyi,
uyumayı düşünürler. Evde pasif rahatı seven, her işi başkasına yaptıran aileler
öğrenciler için kötü örnektir. Öğrencinin sınıfı arkadaşlarının tembel veya
çalışkan olması da durumu etkiler. Bu yüzden herkes kendisine zeki, çalışkan ve
düzenli ders çalışan , prensip sahibi arkadaşlar seçmeli. Öğretmenlerin adaletli
davranıp davranmaması, şahsiyeti ve öğretim metodu da talebeyi etkileyen
hususlardandır.
İnsan fıtratında kötülüğe veya gevşetmeye, tembelliğe eğilim özelliği vardır.
Zira bu sayılan şeyler bir güç gerektirmeyen şeylerdir. Bazı insanlar yarınları,
bugünden daha müsait farz eder. Böylece önemli işleri yarına bırakır. Oysa bunun
tam tersi olmak, mesela yemek yerine , su içme ve nefes alma. Bunlardan en
önemlisini daha sonraya tehir edebilir miyiz. Aynen onun gibi talebe için en
önemli şey ne ise önce onu yapmalı. Her gelen gün kendi meşguliyeti ile gelir.
TEKRAR: Psikoloji “
ANLAMANIN EN İYİ YOLU TEKRAR ETMEKTİR.” Der. Tekrarların
arası kısa olmalıdır. Yani bugün çalıştım, uzun bir zaman geçtikten sonra tekrar
ettim, sanki ilk kez okuyormuş gibidir. Biraz çalışıp onu hemen tekrarlamalı.
Bir araştırmaya göre 5 günde 15 defa tekrar edilmekle bilgilerin unutulmayacağı
belirtilir. Bunda sistem 1. Gün 5 tekrar , 2. Gün 4 tekrar , 3. Gün 3 tekrar ,
4. Gün 2 tekrar , 5. Gün 1 tekrar Kafanız yorulunca evin içinde bir tur atıp
tekrar dersin başına oturmak veya geceleri çalışmakta çok önemlidir.
KİTAP OKUMA : Kitaplar ömrü uzatmanın en iyi yoldur. Stres insanın ölüm
alarmıdır. Kitaplar bitirilemeyecek kadar çoktur. Bu yüzden en lüzumluları
okunmalıdır.
“
BİR ŞEYİ BÜTÜN BÜTÜN ELDE EDEMEZSEN , BÜTÜN BÜTÜN TERK ETMEKLE DOĞRU DEĞİLDİR.”
Herkes kafasını tetkik etse beyin kompitürüne nice gereksiz, boş bilgilerin
yerleştiğini anlayacaktır. Bu bilgiler insan davranışını etkiler. Eğer beyin
kompitüründe %60 iyi bilgiler, %40 bozuk bilgiler yerleştirilmişse o insan %60
iyi davranış sergiler. Bazen % 40’ı baskı altında tutup sürekli iyi
davranabilir.
“
BAŞARIYA GİDEN YOL ÇOK ÇALIŞMAKTAN DEĞİL, SİSTEMLİ ÇALIŞMAKTAN GEÇER “
Önemli olan etkili, planlı olmaktır. Hedef belli olmalıdır. Bu değişik zaman
dilimlerine programlanmalıdır. Çalışma masanızın üzerine veya duvara “ BU GÜN
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK İÇİN NE KADAR ÇALIŞTIM” gibi uyarıcı sözler asmalısınız.
Yalnız burada şunu dikkat etmeli. Kaldıramayacağı veya yapamayacağı şeyleri
program yapmamalı.
GRUP ÇALIŞMASI : En güzeli kolektif çalışmadır. Uygun bir mekanda yapılan
karşılıklı çalışmalar verimlidir. Ama kollektif çalışan mekana önceden çalışıp
hazırlıklı gelme daha faydalıdır. Beraber çalışmanın ayrı bir zevki vardır.
Fakat arkadaşlarla kaynatmamalı. Söz vermeli. Gürültü patırtı ve tartışmalı
ortamlar zihni yorar. Huzur içinde, nazik konuşmalarla, oyalayıcı konuşmalarla
Lüzumsuz konuşmalarla harcatanlar nazikçe uyarılmalı.
Yine ders çalışmayı isteyip de çalışmayanlar da kolektif çalışsınlar.
Kendilerine yardımcı arkadaş bulsunlar. Bazı arkadaşlar da bunlara yardımcı
olsun. En iyi ders çalışanlar, ders verenlerdir.
Grup seçimi önemlidir. Eğer doğru seçim yapılırsa grup baskısı ve sosyal uyum
çalışmaya başlamayı kolaylaştır, dikkat kopmalarını azaltır.
İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK : Not tutma önemlidir.
1- Eğitimin temel şartı olan “ aktif katılım’ı” sağlar.
2- Unutmayı önler ( Unutma eğitimin en büyük düşmanıdır.)
İyi bir dinleyici olmanın temel kuralı iyi not tutmak, iyi not tutmanın yolu da
iyi bir dinleyici olmaktır. Dersi derste öğrenebilmek için öğrencinin elinde tek
bir fırsat vardır. Söyleneni iyi dinlemek ve not tutmak, bütün duyu organlarını
öğretmene tevcih etmek gerekir.
Bir öğrenci okuduğunun %20’sini hatırlar. Önce okur sonra dinlerse %40’ını
okur-dinler ve yazarsa %60’ını hatırlar.
TV- MÜZİK – TELEFON vs : Bu gibi uyarıcıların veya başka bir deyişle
uyutucuların ortadan kalkması ders çalışma verimini arttırır. Televizyonun
düğmesini açmak kolaydır ama kapamak zordur. Önce haberler derken sonra
heyecanlı filimler vs. devreye girer. Arada reklamlar derken zihin allak bullak
olur. O kafayla çalışarak öğrenilmesi mümkün olan dersler öğrenilmez. Zaman
kaybı da olmuş olur.
TEMİZLİK : Ara sıra banyo yapma kan dolaşımını hızlandırır. Zira su vücuda
dokununca damarlar genişler. Tıkanmalar önlenir., trafik normale döner. Bazı
büyük insanların her gün duş aldığı söylenir.
İnsan vücudunda elektriksel iyonlar mevcuttur. Sinirlerde uyanlar bunlara
iletir. Su ise iletkendir. Su ile yapılan temizlikle biriken iyonlar boşaltılır,
rahatlama olur. Kaşıntı, kas ağrıları vs. sıcak bir banyo ile geçecektir.
AZ ZAMANDA ÇOK İŞ YAPMA : Öyle alimler vardır, doğumundan ölümüne kadar yazmış
olduğu kitap sayfalarını yaşadığı gün sayısına oranlarsak gün başına 50 sayfa
düşmektedir. Her sayfa yorumlansa bir cilt tutacak kadar muhtevalı, derin
yazılardır. Bizler o eserlerden günde 50 sayfa okursak başımız zonklar.
Ders çalışmada orijinallik önemlidir. “MERAK İLMİN HOCASIDIR”. Orijinal şeyler
daha iyi akılda kalır. Derslerin hafızada kalması için değişik mekanlarda ve
değişik şifreler kurarak çalışmak faydalıdır. “NE GÜZELDİR” yerine “ NE GÜZEL
YAPILMIŞTIR” gözlüğü ile bakma daha verimlidir. Zira birinde piste yarıdan girme
öbüründe baştan başlama vardır. Yarıdan giren boşuna koşar, zira baştan
kaybetmiştir.
İnsanın en kıymetli şeylerinden biri zamanıdır. Ama tavla oynayan bir kimseye
sorsanız: “NE YAPIYORSUNUZ ? “ Der ki: “ZAMAN GEÇİRİYORUZ, VAKİT GEÇMEK
BİLMİYOR.” Halbuki insan kıymetli şeyleri kolayca vermediği halde o kıymetli
vakti nasıl verebiliyor.
YATARAK ÇALIŞMA : Psikolojik olarak yatağı görme veya uzanma insanın uykusunu
getirir. Tavsiye edilmeyen bir çalışmadır, yatakta çalışılmaz. İnsan gerekirse
kitabın başında uyumalı ama yatağına gitmemekte direnmelidir. Yıllarca başını
bir kanepeye dayayıp uzanmadan istirahat edenler vardır. Fakat bir günde 3 cilt
kitap bitirmektedirler.
Fakat yatakta iken uyumadan önce uykuya dalarken çitten atlayan koyunları hayal
edeceğimize o gün gördüğümüz konuları tekrar etmek faydalı olur.
Psikolojide yapılan araştırmalar göstermiştir ki ders çalışmaktan sonra
uyulursa, ders çalıştıktan sonra normal işlere devam etmeye nazaran daha iyi yer
ettiği görülmüştür. Uykuda hazmetme süresi olarak psikolojide tespit edilmiştir.
Öğrenci yatmadan önce 10 dk süreyle o gün çalıştığı dersleri tekrarlayarak
uykuya geçer ve sabahleyin de bir gece yapmış olduğu 10 dk’lık tekrarı yaparak
başlarsa, yaptıklarını korumak açısından çok önemli bir avantaj sağlamış olur.
HIZLI OKUMA : Yavaş okumaktansa biraz süratli okuyup çok tekrar yapmak daha
verimlidir. Dudakları kıpırdatarak okumak, okuma hızını düşürür. Tekrarlar kar
topuna benzer. Tepeden aşağıya yuvarlandıkça büyür, büyüdükçe hızı artar.
DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ I
(EĞİTİM SEMİNERİ)
Sevgili öğrenciler;
Şu anda hayatınızın dönüm noktalarından birindesiniz. Bu günlerde yapacağınız
çalışmalar ; sizin ilerdeki hayatınızda önemli değişiklikler meydana
getirebilecektir. Önümüzde üniversite sınavı gibi bir hedef vardır. Bu hedefe
doğru adım adım ilerlediğiniz şu günlerde size en çok gerekli olan şeylerden
biride çalışmaktır. İyi hazırlanmanız halinde sınavda en iyi sonucu alacak ve
durumunuza en uygun yere yerleştirileceksiniz.
Üniversite sınavı (ÖYS) hayatınızda önemli bir barajdır. ÖYS’de soru sayısı
fazla olduğundan ; bol çalışmayı ve bilgi birikimini gerektirmektedir. Bir
sezonluk bir çalışma döneminde sizinle birlikte bir milyonu aşkın kişi aynı
çalışmayı yapmaktadır. Bu yarışta ipi göğüsleyenler süreyi en iyi değerlendirip
; en fazla bilgi birikimini elde edenler olacaktır. Bilgi birikimi ise çalışma
ile elde edilir.
Bu gün çalışma deyince akla hep çok çalışma gelmektedir. Halbuki sonuç alanlar
devamlı , dengeli ve etkili çalışma yapanlar olmaktadır. Birçok öğrenci etkili
çalışma metodunu bilmediği için çok çalışmış olmasına rağmen yapamamaktan ,
anlayamamaktan şikayet etmektedir.
II.Seminer; etkili bir çalışmanın nasıl yapılacağını öğrenmek için
hazırlanmıştır. Ülkemiz; gelişmekte olan bir ülkedir. Kendini iyi yetiştirmiş
insan gücüne ihtiyaç çok fazladır. Sizin etkili çalışmanız yalnız kendinize
değil ülkemiz geleceğine de fayda sağlayacaktır. Çevrenizde başarılı olmuş
insanlara baktığınızda hepsinin medotlu çalışma sonunda bu hedefe vardığını
görebilirsiniz.
1) HEDEFLERİN TESBİTİ
A) HAYATTA GAYENİZ NEDİR ?
Üniversiteye hazırlanan bir öğrenci kendine “hayatta gayen nedir?” sorusunu
sormalıdır. Toplumumuzda başarılı olmuş olanlarına hepsi gayesini bilen ,
hedefini belirlemiş kişilerdir. Mevlana “Gayesi olmayanın varlığından şüphe
ederim” demiştir. Umutsuzluğun , bezginliğin , yılgınlığın en önemli sebebi
hayata bir mana verememe ve hiçbir ideal taşımamadır. Bu durumda olanlar
kendilerine güvenini yitirmiş, boş vermişlik duygusu ile hareket eden , hayat
boyu huzursuz kimselerdir. Böyleleri kendileri için hayatı işkence haline
getirmişlerdir. Çevresindekiler başarıdan başarıya koşarken kendilerinin yerinde
saymaları onları rahatsız eder. Huzursuz olurlar ve daima suçu başkalarında
ararlar. Bunlarda yakınma zamanla bir hastalık halini alır.
Siz toplumda başarılı bir insan olmayı onlara faydalı olmaktan zevk
almayı , seçtiğiniz branşta yükselmeyi düşünmelisiniz. Bu arada başarılarınızdan
dolayı kimseye yüksekten bakmamalı , başkalarını ezerek yükselmeye
çalışmamalısınız. Ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu insan tipi kendinden çok
toplumu düşünen insan tipi olduğunu unutmamalıyız.
Kendi kendinize hayatta gayem nedir? Sorusuna tam cevap vermelisiniz.
B) HEDEF TESBİT ETMENİN ÖNEMİ
Bir insanın başarılı olabilmesi için önce hedef belirlemesi , buna inanması ve
hedefe varmak için ne yapılması gerekiyorsa lazımdır. Hedfin tesbit edilmesi ona
uygun hazırlıkların yapılmasında bir planın çıkarılmasını kolaylaştırır. Hedef
belli olmazsa plan çıkarma ve plana uygun çalışma yapma da mümkün değildir.
Hedef nasıl belirlenir?
Bazıları kalabalığın ilerlediği hedefe doğru giderler. Bu yanlıştır. Herkesin
kendi durumuna uygun bir hedef olmalıdır. Hedefini kalabalığa göre ayarlayanlar
; enerjilerini o hedefe yoğunlaştıramayacağından başarılı olamazlar.
Dershanelere devam eden öğrencilerden bir bölümü kalabalığın hedefine
yöneldikleri , kendilerinin durumunu dikkate almadan hedef belirledikleri için
sene ortasında “Ben bu bölümü yapamıyorum. Başka bölüme geçebilir miyim “
teklifiyle gelmektedirler.
İnsan ilgi alanına bakmalı; nelere ilgi duyuyor, kişilik özellikleri nelere
uygun , yetenekleri hangi işleri başarmaya yetiyor. Bunları tespit ettikten
sonra üstesinden geleceğine inandığı bir hedefi seçmelidir. İnsan bir işe
başlarken ne istediğini bilmeli bu isteği elde etmek için gerekli şartları
yerine getirmelidir.
“Hedeflerine ulaşanlar hedefe varmak için mücadele edenlerdir”
C) NİÇİN ÜNİVERSİTEYE GİRMEK İSTİYORSUNUZ?
a) Diploma sahibi olmak için
b) Askerlikte rahat etmek için
c) Kültürlü bir kişilik kazanmak için
d) ........ mesleğini elde etmek için
e) İdeal için
f) Ailem veya çevrem öyle istediği için
g) Kazançlı bir meslek elde etmek için
h) Zevkle çalışacağım tatmin olacağım bir mesleği elde edebilmek için
vs.
Üniversite girişinde hedefinizin ne olduğunun belirlemeniz gerekir. Böylece elde
etmek istediğiniz sonuca göre bir okulu seçmeniz ve de ona göre hazırlık
yapmanız gerekir.
Yukarıdaki seçimlerden bazıları hayattaki başarıyı engelleyecek rasgele
seçimlerdir. Siz başarılı olmanızı sağlayacak hedeflere yönelmelisiniz.
D) NİÇİN ............... MESLEĞİNİ SEÇİYORSUNUZ ?
a) Kişiliğime uygun olduğu için
b) Yeteneklerim ancak buna elverdiği için
c) Ancak burayı kazanabileceğim için
d) O mesleği sevdiğim için
e) Temiz rahat bir meslek olduğu için
f) İdealime uygun olduğu için
g) Ailem o mesleği istediği için vs.
Meslek seçiminde neye dikkat ediyorsunuz, seçtiğiniz meslek size uygun mu? Kendi
durumunuzu araştırıp uygunluğunu tespit ettiniz mi ?
Şehir seçiminizi, Okul seçiminizi, Meslek seçiminizi ilgi alanınızı , Kişilik
özelliklerinizi , yetenekleriniz imkanlarınız dikkate alarak yaptınız mı?
Bütün bunlar belirlendikten sonra üniversite hazırlıkta hedefiniz tespit
edilmiştir. Geriye bu hedefe nasıl ulaşılacağı kalmıştır.
Hedefe ulaşmada da planlama önemlidir.
Sonuç
Yukarıdaki bölümde anlatılanlar gösteriyor ki hedef tespiti çok önemlidir.
Başarılı olanlar hedeflerine tespit ettikleri süre içinde ulaşanlardır. Başarı
hedefi belirleme ve bu hedefe dönük plan yapma ile elde edilebilir.
Herkes hedefine ulaşamaz. Ancak hedefine ulaşanların tamamı hedefleri
doğrultusunda gayret gösterenler arasından çıkar. Hedefin kalabalığın gittiği
doğrultuda değil sizin durumunuza uygun olması düşünülmelidir.
Hedef belirlerken kendinize
10 sene sonra nerede olmak istiyorum.
5 sene sonra nerede olmak istiyorum.
1 sene sonra nerede olmak istiyorum.
Sorularını sormalı ve zamanı daha da yakınlaştırıp uzun zaman dilimi ve kısa
zaman dilimi için hedef seçmelisiniz.
Hedefiniz sizi çalışmaya motive eder.
Hedeflere o uğurda düzenli gayret gösterirse ulaşıbilir.
Her gün hedef istikametinde bir adım atın. Adımın küçük olması sizi ümitsizliğe
sevk etmesin.
2. DÜZENLİ ÇALIŞMA İÇİN PLAN YAPMALI
A) PLAN YAPMA
“Bütün başarılarımı işlerimi vaktinde yapmama borçluyum” ( Nelson)
Plan yapma geleceğini bu günden hazırlama demektir. Plan yapma zamanın
kullanılmasında israfı önler. Hayatı verimli hale getirir.
Örnek :
- Plan yaparken hedefinize dikkat edin. Ne olmak istiyordunuz ?
- Mülkiyeli
- Mülkiyeli olmak için hangi okulu kazanmalısınız ?
- Siyasal Bilgiler Fakültesi
- Siyasal Bilgiler Fakültesi kaç puanla ve hangi puan türüyle öğrenci
alıyor ?
- ............. puanıyla ve sosyal puanıyla öğrenci alıyor
- ............. puan almak için hangi derlere çalışmanız gerekiyor ?
- Matematik , Türkçe , Sosyal Bilgiler derslerine çalışmalıyım.
- Matematikten kaç ? Türkçe’den kaç ? Sosyal Bilgilerden kaç? Net
bıraktınız ?
- Hangi konularda hazırlıklarınız yeterli? Hangi konularda vasat? Hangi
konularda hazırlığınız yok? Bunları belirleyerek planınızı yapmalısınız.
Mesela : Siyasal Bilgiler Fakültesine girmek için matematikten en az
............ soru yapmam gerekiyor. Bu kadar soruyu yapabilmek için de
.......................... konularından hazırlıklarını tamamlamalı , bu
konulardan ..................., .............. ,..................... kitapları
incelenmeli ve örnek soruları çözmeli .................. kitapları bitirmeliyim.
Türkçeden ; ÖYS sınavlarında en az ......... net soru yapmalıyım. Bu neti
yapabilmek için ...............,...........,........... kitaplarını
............... tarihine kadar bitirmeliyim. Türkçe ( düşünme) yeteneğimi
geliştirmek için ...........,.........,......... kitaplarını okumalıyım.
Sosyal Bilgilerden ; ÖYS sınavlarında en az ..... net soru yapmalıyım. Bu neti
yapabilmek için ................,..............,........... kitaplarını
.................. tarihine kadar bitirmeli Dersanede dağıtılan fasikül ve
testleri ........................ tarihine kadar çözmeliyim.
Bütün bunlar belirlendikten sonra sıra senelik , aylık , haftalık ve günlük
planların çıkarılmasına gelmiştir.
Bir sene sonra ........ kitapları bitmiş olacak ÖYS denemelerinden ........
kadar puan alacak ve Siyasal Bilgiler fakültesini kazanma şansımı zorlayacağım.
Bir ay sonra ............ kitaplarını ve ........... konularını bitirmiş
olacağım.
Bir hafta sonra ............ kitabının ............. sayfasına gelecek .........
konuları bitirmiş olacağım.
Bundan sonra iş günlük plan yapmaya ve de aldığınız çalışmaları günlük dilimlere
bölmeye gelmiştir.
Daha sonra bu çalışmayı günün hangi saatlerinde yapacaksınız. Bir plan yaparak
yerleştiriniz.
Bütün bu çalışmalardan sonra günlük , 1 haftalık , 1 aylık 1 yıllık hedefleriniz
belirlenmiş bu hedefe uygun planlar yapılmış olur.
Bundan sonra iş planı uygulamaya kalmıştır.
Yaptığınız plana mutlaka uymalısınız. Çünkü planınızda yapacağınız her
değişiklik sizi yeni değişiklikler yapmaya zorlayacaktır. Planınızı uygulamanızı
engelleyecektir. Devamlı kendinize yeni mazeretler bulmaya başlarsınız.
- Bugün Pazar biraz dinleneyim nasıl olsa vaktim çok.
- Şu televizyon filmini de seyredeyim sonra çalışırım.
- Bugün ......... takımın maçı var onu seyredeyim planımı yarın
uygularım.
- Arkadaşlarım gelmiş, onları kırmamalıyım, onlarla beraber çıkmalı
sonra çalışmalıyım.
- Şu anda yoldan geldim yorgunum dinleneyim sonra çalışırım.
- Misafirlerimiz var onlara karşı ayıp olmasın .............. gibi
bahanelerle devamlı planınız aksayacaktır.
B) SENELİK PLAN
Senelik plan yapabilmeniz için elinize büyük boy bir takvim almalısınız.
Takvim üzerinde çalışmaya zaman ayıramayacağınız günleri belirlemelisiniz. (
Bayram günleri , özel programların olacağı günler) Takvimde akşama kadar müsait
olduğunuz öğleden sonra müsait olduğunuz günleri tespit etmelisiniz.
Takvimdeki günleri aylık dilimlere bölün , her ay çalışma için ne kadar vakit
ayırmanız gerektiğini tespit edin. Bunu haftalık dilimlere ayırmış bir takvim
bulunmaktadır.
Bir sene sonraki hedefiniz belli idi. Burayı kazanmak için çalışmanız gereken
kitapların, testlerin bir öğretmen yardımıyla veya kendiniz çıkarınız.
Bu listeyi çıkarırken hedef olarak seçtiğiniz şeyler. Bir senelik ne ise onları
düşünmeli önem derecesine göre o işleri senelik planda ele almalısınız.
Okulu bitirmeniz için gerekli çalışmalarınız çıkarılmalı varsa yabancı dil
kursunuz için gerekli çalışmalar tespit edilmeli ve bu çalışmaların seneye ,
haftaya , güne göre dağılımları yapılmalıdır.
C) AYLIK PLAN
Bir senelik hedefinizi belirlediniz. Takvimde çalışmaya zaman ayıramayacağınız
günleri tespit ettiniz. Onun dışında kalan günleri aylık dilimlere ayırdınız.
Şimdi de çalışmanız gereken şeyleri aylık parçalara ayırınız. Her bir dersten ,
bir konudan , her bir kitaptan , okul derslerinden , yabancı dil çalışmalarından
yapmanız gerekenleri aylık parçalara ayırınız. Her bir parça ya düşen konuları
takvimiz ine işleyiniz.
Her ayın bitiminde planınızı ne kadar uyguladığınızı kontrol ediniz. Diğer aya
sarkma olmamasına özen gösteriniz. Sarkma varsa planınızda yapmanız gereken
küçük değişiklikleri yapınız.
D) HAFTALIK PLAN
Aylık planda bu ay yapmanız gerekenleri ele alın ve haftalık dilimlere bölünüz.
Bu ayırma işlemini yaparken çalışma yapamayacağınız günleri dikkate alarak
mümkün mertebe gerçek bir plan yapmaya çalışınız.
Boş olduğunuz günleri , özel yazılarınızın olduğu diğer işlere bakamayacağınız
günleri dikkate alarak mümkün mertebe gerçek plan yapmaya çalışınız.
Artık elinizde bir hafta boyunca kullanabileceğiniz zaman ve yapmanız gereken
işler vardır. Bunların istediğiniz gibi günlere dağılımını yapabilirsiz.
Çalışma yaptığınız haftalarda planınızda sarkma varsa bir sonraki haftadaki
planınızı o sarkmayı telafi edecek şekilde ayarlamalısınız.
E) GÜNLÜK PLAN
“Sebat et genç dostum sebat et damlaya damlaya göl olur. Aynı noktaya düşen
damlacıklar zamanlar mermeri deler”
( Ali Fuat Başgil)
Bazı öğrenciler bir günde yapılacak çalışma önümdeki işler için ne işe yarar?
Yapılacak bu kadar iş şu kadar çalışmayla hallolur mu? Diye düşünürler. Halbuki
her gün yapılacak az çalışma önünüze bir sene sonunda dağ gibi bir çalışmayı
çıkaracaktır.
Günlük plan yapılırken uyku saatinizi , uykudan kalkış saatinizi ,okulda ,
yollarda , eğlenme , dinlenme , gezme ve sporla geçecek süreyi , TV seyrederken
geçecek süreyi , yemek için ayrılan süreleri , okul dersleri için , üniversite
hazırlık için ayıracağınız sürekli tam olarak belirlemelisiniz.
Yukarıdaki saydığımız işleri planlarken , hedefinizi dikkate alıp öncelik
sırasına göre işleri sıraya dizmelisiniz. Hedefiniz Hukuk Fakültesi girmek ise
ve bunu kazanmanız için her gün en az 2 saat süre ile çalışmanız gerekiyorsa ;
planınızda mutlaka o süreyi ayırmış olmalısınız.
Günlük plan çıkarırken 1 yıllık , 1 aylık , 1 haftalık hedefler belirlenmiş
olmalı. O hedefe uygun olarak 1 güne düşen çalışma miktarı bilinmelidir.
Haftalık hedefinizde belirlenmiş olmalıdır.
Haftalık hedefinizde belirttiğiniz şeyleri günlük dilimlere bölünüz.
Öncelik sırasına göre dizdiğiniz işleriniz için günlük planda ayırmanız gereken
süreleri tespit ediniz ve haftalık hedefe uygun olarak günlük planınıza
yerleştiriniz.
Ders çalışma saatlerinizi mümkün mertebe yorgun olmayacağınız saatlere denk
getirmeye çalışınız.
Günlük Plan Yapma
Plan yaparken dersinizin olmadığı boş bir günü seçti iseniz. O gün yapmanız
gereken şeyleri alt alta yazınız.
- Üniversiteye hazırlanmak
- İngilizce dersine hazırlanmak
- Fizik yazılısına çalışmak
- Gazete okumak
- Basketbol oynamak
- TV seyretmek
- Dinlenmek
Bu yapmak istediğiniz şeyleri önem derecesine göre sıralayınız. Her biri için
ayırmanız gereken zamanı belirleyiniz. Bu işlerin hepsini aynı güne
sığdıramıyorsanız, hedeflerinize uygun çalışmaları ele alıp daha az etkili
olanları elemelisiniz.
Bazıları bugün TV seyretmeyi tercih eder. Çünkü takımının bugün maçı vardır.
Bazıları gazetede takip ettiği diziyi mutlaka okumak ister. Bazıları için yazılı
önemlidir. Çünkü kurtarma yazılısıdır. Öyleyse bir işin önemi konusunda kararı
kendiniz vermelisiniz. Bu hedeflerinizle çatışmamalıdır.
Günlük Planı Aksatan Faktörler
1. Televizyon Bağımlılığı
2. Spor bağımlılığı
3. Kıramadığınız arkadaşlarınız
4. Aileniz
5. Ders çalışmaya oturamamak
6. Misafirleriniz
“Bir günde bir zamanda yapman gereken işi ertesi güne bırakma. Her günün işi
kendine yeter.”
( Ali Fuat BAŞGİL)
F) PLANIN AKSAMASINI NASIL ÖNLEYEBİLİRSİNİZ ?
1. Televizyon Bağımlılığı :
Bu bağımlılıktan kurtulmak için iradenizi zorlamalısınız. Televizyon seyretmeden
duramıyorsanız günlük planınızı yapmadan önce televizyon programlarını gözden
geçirin. Mutlaka izlemeniz gerekenler ( Çok önemli bir haber programı gibi)
varsa onları tespit edin ve yalnızca o programı seyredip kalkın.
Program bitiminde sizi uyaracak bir yol bulun.
( Mesela : Televizyonun üstünde günlük programı asın, ailenizin sizi uyarmasını
isteyin , çalar saati program bitimine ayarlayın vs)
Eğer seyredeceğiniz çok kısa ise ayakta seyredip program bitince oradan
uzaklaşın. Mutlaka izlemeniz gereken programları günlük planınızda öyle
ayarlayın ki; Ders çalışmaktan yorulduğunuz , dinlenme ihtiyacı hissettiğiniz
saatlere rastlasın.
Böylece televizyon seyretmeyi çalışmanıza karşılık kendi kendinize verdiğinizi
bir ücret haline getirin.
2. Spor Bağımlılığı :
Spora merakınız olabilir. Ancak bu merak sizin programınızı aksatmamalıdır.
Programınız aksıyor ise bu konuda aşağıdaki tedbirleri almalısınız.
Eğer kendiniz spor yapıyorsanız spor yapma saatlerinizi yorulduğunuz vakitlere
göre ayarlayınız. Ders çalışmadan yorulup ara verdiğinizde gevşemeyi sağlamak
için sporu kendinize ödül olarak veriniz.
Spor yaparken aşırı yorgunluk ders çalışmanızı engelliyeceği için aşırıya
kaçmamalısınız.
Spora ayırdığınız vakti planınızda mutlaka belirtiniz.
Kendiniz yapmayıp seyirci olarak radyo ve TV’den izliyorsanız izleme
saatlerinizin dinlenme saatlerinize rastlamasına özen gösteriniz.
3. Kıramadığınız Arkadaşlarınız :
Öğrencilerin planlarını en çok zorlayan konu kıramayacakları arkadaşların
davetleridir. O arkadaşlarınıza karşı hayır diyemediklerinden yakınırlar.
Bu problemi çözmek de yine öğrencinin elindedir.
Eğer arkadaşlarını kaybetmek istemiyorsa onlarla beraber olacağı zamanı önceden
belirleyip kendi onları davet etmelidir. Böylece hem onları memnun eder. Hem de
planınızı bozmamış olur. Arkadaşlarınızla beraber olacak kadar planımda boşluk
yok diyorsanız. O zaman birkaç günlük boşlukları bir araya getirip belli bir
güne yığarak arkadaşlarınıza randevu verebilirsiniz.
Ayrıca arkadaşlarınızın hepsine planlı hareket ettiğinizi kabul ettirmeli ve
rast gele anlarda çağırmamalarını nazikçe sağlamalısınız.
Ortak ders çalışacağınız bir arkadaş grubunuz olması en iyi durumdur. Onlarla
beraber bir evde veya dersanede ders çalışma hem çalışma hem dinlenme adına iyi
bir gelişmedir.
Zaman zaman size ikram yapıyorum derken anneniz vaktinizi alıyor olabilir. Küçük
kardeşiniz sizden kendisi ile ilgilenmenizi isteyebilir.
Bütün aile fertlerini planınızda ısrarlı olduğunuzu kırmadan inandırmalısınız.
İlk günler siz yadırgayabilirler. İyi yapıyorum derken size zarar verdiklerinin
farkında değillerdir. Ancak sizi yadırgayabilirler. İyi yapıyorum derken size
zarar verdiklerinin farkında değillerdir. Ancak sizin sebat etmeniz halinde size
alıştıklarını göreceksiniz.
Israrlarını sizin zararınıza olduğuna onları inandırmalısınız. Yine de onlarla
yemekte dinlenme anında ilgilenmeyi oturup sohbet etmeyi ihmal etmemelisiniz.
4. Evinize Gelen Misafirler:
Eğer çok misafir gelen bir aile yapısına sahipseniz günlük planınız sık sık
delinebilir. Bu durumda misafirlerle sizin olmamanız halinde aileniz
ilgilenebiliyor ise odanızın kapısını kapalı tutup olmadığınız intibasını
verebilirsiniz. Çalışmanız bitip de dinlenmeye başlayacağınızda yanlarına
çıkarak onları memnun edebilirsiniz.
Bunu yapmanız evinizin durumu için mümkün değil ise, Bu surumda çalışmalarınızı
evde dğil de daha müsait yerlerde , dershanede , arkadaşlarınızın evinde
yapabilirsiniz.
5. Ders Çalışmaya Başlayamamak:
Bazı öğrenciler plan yaparken ancak bu planı bir türlü uygulayamazlar. Bunun en
büyük sebebi olarak ta ders çalışmaya bir türlü oturamadıklarını söylerler.
Bu durumdakiler genellikle zamanında plan yapmadıkları için yapması gereken
işleri yığılmış nereden başlayacaklarını bilemeyenlerdir.
Ancak hiç çalışmamak hiç başlamamak işlerin daha da artmasına sebep olur. Bu
sonucu düşünerek az da olsa planlı bir çalışmaya başlamak gerekir.
Bu kadarlık çalışma ile benim derslerim halledilemez demeyin. Her gün
yapacağınız azar azar çalışmaların birikip önemli bir sonucu doğuracağını
unutmayın.
“Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Belki her gün ve her saat çalışmanın
en müsait zamanıdır."
( Ali Fuat BAŞGİL)
SONUÇ :
1 yıllık, 1 aylık, 1 haftalık ve bir günlük planlarınızı yapmalısınız. Günlük
plan için günün her diliminde yapmanız gerekenleri ona yazmalısınız. Ajandanız
karşınızda durmalı hangi saatle neler yapacağınızı gözden geçirerek planınızı
uygulamalısınız. Planda aksama yapmamalısınız. Planınız hayallere değil
realiteye uygun olmalıdır. Uygulanabilir olmalı. İrademizle planı uygulamaya
zorlayabilmelisiniz.
DERS ÇALIŞMA TAKTİKLERİ II
(EĞİTİM SEMİNERİ)
“Hiç kimse başarı merdivenlerine elleri cebinde tırmanmamıştır.”
( S.Keth Moerhad )
Verimli çalışmanın yapılabilmesi lüzumsuz vakit kaybının önlenebilmesi için
aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir :
A) Çalışma yerimiz nasıl olmalı ?
B) Çalışmayı engelleyen şeyler ortadan kaldırıp başlayabilmeli ve
çalışmayı sürdürebilmeli.
C) Öğrenmede ders dinlemenin önemi
D) Okuyarak öğrenmenin metodları
E) Hızlı okuma ne kazandırır?
F) Unutkanlığı nasıl yeneriz ?
G) Tekrar etme ne kazandırır?
H) Hafızayı nasıl kuvvetlendirebiliriz ?
Şimdi bu hususları sırasıyla tek tek inceleyelim.
A) ÇALIŞMA YERİMİZ NASIL OLMALI :
Çalışmaya kolay başlanabilmesi fikrin dağılmaması zaman kaybının önlenmesi
çalışmanın sağlıklı sürdürülebilmesi için çalışma odası düzenlenmelidir. Çalışma
odanızdaki eşyalar sizin ilginizi dağıtacak şekilde olmamalıdır. Odanız sabit
olmalı , sade döşenmiş olmalıdır. Çalışma yaptığınız masanız cama çok yakın
olmamalı dışarıdaki şeylerin ilginizi dağıtması önlenmelidir. Masanız ışık
karşınızdan gelecek şekilde konulmalıdır. Odanız sık sık havalandırılmalı ,
oturacağınız sandalye ve masanız sizi uykuya sürükleyecek kadar çok rahat
olmamalıdır. Çalışma yeriniz yatmaya müsait olan divan ve çek yat gibi bir yer
olmamalıdır.
Masanız dağınık olmamalı odanızda aradığınızı hemen bulabilmelisiniz. Odanıza
fazla sıcak ve karanlık olmamalı. Gürültüden uzak olmalı. Sadece sizin
kullandığınız bir yer olmalı (Mümkünse)
Odanızda çağrışımlarla hayal kurmanızı sağlayacak eşya bulunmamalı, eviniz bir
odanın sizin için ayrılmasına müsait değilse , bir köşeyi çalışma köşesi olarak
hazırlamalısınız.
Çalışma masanız oturduğunuzda sizi ders çalışmaya sürüklemelidir. Mümkünse
çalışma masanızda çalışmanın dışında işler yapmamalısınız. Çalışma anında
kullanılacak malzemeler masanızda hazır bulunmalıdır. Yatılı okullarda çalışma
alanları kütüphaneler , etüt salonları ve okuma salonlarıdır. Evinde çalışma
için ortam bulamayanlar kütüphane ve okuma salonlarında çalışmayı
denemelidirler.
Bütün yukarıda anlatılanlara dikkat ettiyseniz şartların sizi çalışmaya
zorlaması için bazı tavsiyelerimiz oldu. Bilhassa ders çalışmaya oturamıyorum
diyenler için çalışma ortamı nasıl olmalı anlatmaya çalıştık. Ancak bu tür
şeylere bazıları için hiç gerek olmayabilir. Onlar her ortamda ders
çalışabilirler. Bu durumda olanlar Ali Fuat Başgil’in şu sözünü uygun hareket
edenlerdir.
“Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bilki her yer köşe çalışmanın en müsait
yeridir.”
B) ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK VE DEVAM ETTİRMEK
1) Çalışmaya Başlamak:
“İnsanlık alemi başarılarını akıl ve zekadan çok iradesine ve cesaretine
borçludur.”
Çalışmaya başlanabilmesi için insanın çalışmaya ruhen hazırlanması gerekir.
Çalışma yasak savma kabilinden olmamalıdır. İnsan hayatının en büyük düşmanı
umutsuzluk ve bezginliktir. Öğrencileri çalışmaktan alıkoyan genellikle bu
duygulardır.
Başarılı bir insan olmayı istiyorsanız kendinize güvenmeli, iradenize hakim
olmalı, ümitsizlikten uzaklaşmalı, azimle gayretle düzenli bir çalışmaya
başlamalısınız.
Çalışmaya başlamak için hayal kurmadan , endişeye kapılmadan , dikkat dağıtacak
şeylerden uzaklaşarak , çalışma ortamınızı iyi düzenleyerek iradenizi
zorlamalısınız. Hedeflerinizi sık sık hatırlatmalı kendinizi motive etmelisiniz.
2) Çalışmayı Devam Ettirmek :
Çalışmanın devam ettirilmesi için insan fikrinin dağılmasına sebep olan
faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Ders çalışmaya tam başlamışken
masanızdaki bir cihaz , karşınızdaki bir resim , pencereden gözlediğiniz bir
olay sizi hayal aleminize götürüp çeşitli çağrışımlar yaptırabilir. Bunu
önleyebilmek için daha önceki bölümde temas ettiğiniz fikrinizin dağılmasını
sağlayacak faktörleri ortadan kaldırmanıza gerekir. Yine de kendinize .....
dakika ders çalışayım 15 dakika hayal kurmak için mükafat vereceğim
diyebilirsiniz. Keza hayallerinizin bitmesini bekleyip sonra çalışmaya başlamayı
deneyebilirsiniz. Hayallerinizden kurtulamıyorsanız yerinizi , oturuşunuzu
değiştirerek uzaklaşmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca çalışmanın devam
ettirilmesinde en önemli engellerden birisi de öğrencinin taşıdığı endişelerdir.
Bu kadar dersi nasıl halledeceğim. Yeteri kadar vaktim yok. Bu konular zor gibi
endişeler çalışmaya devamı engeller.
Kendi Kendinize düşündüğüm endişelerim benim işimi kolaylaştırıyor mu? Başarılı
olmama yardımcı oluyor mu? Yoksa kendi kendimi daha zor duruma mı sokuyorum ?
şeklinde sormalı ve hedefe varmanıza engel olan bu endişelerden sıyrılmalısınız.
Bu engelde uzanarak çalışmaya kalkışmaktır. Uzanma hali gevşemeyi arkasından da
uykuyu getireceğinden çalışmayı devam ettirmenizi güçleştirir.
Televizyon seyrederek veya müzik dinleyerek de ders çalışma yapılmamalıdır.
Çünkü ders çalışma dikkat gerektirir. İnsan dikkat gerektiren bir şeyi dikkat
dağıtacak şeyle birlikte yapması mümkün değildir ya müzik dinlenir ya da ders
çalışılır. Hele televizyon görüntülü olduğu için onda dikkatin dağılması
diğerine göre daha kolaydır. Çalışmanızı devam ettirmenizi engelleyecek bütün
faktörleri ortadan kaldırıp planınızı uygulamalısınız. Bazı öğrencileri de
alışkanlıkları çalışmaktan alı koyar. Ahmet Haşim “İnsanların en zalim efendisi
alışkanlıklarıdır” demiştir. Alışkanlıklarınızı planınıza uydurmaya
çalışmalısınız. Diğer planı aksatan faktörleri hatırlayınız.
C) DİNLEYEREK ÖĞRENME
Bazı öğrenciler dersi dinleyerek daha kolay öğrendiklerini söylerler. İyi bir
dinleyici olma başarıda önemli rol oynar. Dinleyerek dersin iyi anlaşılabilmesi
için; öğrencinin o günkü konuya önceden hazırlık yapması şarttır. Hiç olmazsa
konu ile ilgili temel kavramlara yabancılık çekmemesi gerekir. Ayrıca ön
hazırlık yaparken konunun ana hatları neler? Konu ile ilgili hangi terimleri
öğrenmeliyim? Konunun ana fikri nedir? Konudan hangi fikri çıkabilir. Bunları
kendi kendinize sormalısınız. Derste öğretmeninize sorulmak üzere soru
çıkartmalısınız. Öğretmeninizi ders dinlerken dikkatle onu takip etmeye
ilginizin başka yerlere kaymasını önlemeye çalışmalısınız.
Bir konuda anlatılanları not alma size yardımcı olacak ilginizin dağılmasını
önleyecektir. Not tutarken konunun ana fikrini yarı fikirlerini sizin
düşündüklerinizle karşılaştırarak bulmaya çalışın. Öğretmeninizin vurgu yaparak
, tekrar ederek , önemli diyerek anlattığı şeylerin altını çizerek diğer
notlarınızdan ayırmaya çalışın. Öğretmeninize konu anlatırken önceden
çıkardığınız o bölümle alakalı soruları sorun. Bu hem sizin hem de
arkadaşlarınızın dersi anlamalarını kolaylaştıracaktır. Öğretmeniniz daha canlı
ders anlatacaktır.
Not tutmanız dinlediğiniz şeyleri aklınızda kalmasını sağlar.
D) OKUYARAK ÖĞRENME
Dinleyerek öğrenmenin yanında okuyarak öğrenme de önemli bir hazırlanma
metodudur. Bir dersi veya kitabı okumaya başlamadan önce önsözünü konu ise
özetini okuyarak işe başlayın. Önsözde veya özette konunun tamamının ana fikri
genellikle belirtilmiş olacağından bölümleri ana fikre göre değerlendirme
fırsatı bulursunuz. Okuyacağınız konunun ana başlıklarını gözden geçirin böylece
konunun bölümleri hakkında genel bilgi sahibi olabilirsiniz. Daha sonra
bölümleri sırayla okumaya başlayın. Okuduğunuz bölümde ana fikirler olabilecek
olan kısımların altını çizin veya not alın. O bölümün vermek istediği tema nedir
? Kendi kendinize sorun ve bulmaya çalışın. Bazı bölümlerin altını çizme kitabı
bir daha okumak istediğinizde tamamını okuyarak vakit kaybetmenizi engelliyeceği
için faydalıdır. Not tutma hem okuyarak hem de dinleyerek öğrenmede oldukça
önemlidir. Bu okurken veya dinlerken dikkatinizin dağılmasını önleyecektir.
Konuya konsantre olmanızı sağlayacaktır. Öğrenilen konunun aklınızda kalması
kolaylaşır. Vurgulanan kısımları defterinize farklı renkli kalemlerle yazarak ,
yıldız koyarak altını çizerek belirtiniz.
Tuttuğunuz notlarınızdan çok çok önemli bulduğunuz size devamlı lazım olacak
şeyleri cebinize girecek küçük kartlara yazarak yanınızda taşıyarak. Herhangi
bir yerde beklerken cebinizden çıkarıp bakmak suretiyle tekrarı mümkün hale
getirebilirsin. Okuduğunuz kısmı kendi kendinize anlatarak çalışmalarınızı
pekiştirebilirsiniz. Kendi kendinize yüksek sesle soru sorup cevaplayarak da
tekrar işlemi yapılabilir.
E) HIZLI OKUMA
Toplumumuzda hızlı okunan şeyin anlaşılmayacağı ; Bir konunun anlaşılabilmesi
için yavaş yavaş okunması gerektiği , hızlı okunan bir şeyin çabuk unutulacağı
fikri yaygındır. Halbuki okuma anında ; dikkat toplanırsa anlama yavaş okunandan
daha iyi olmaktadır. Hızlı okumanın kazandırdığı avantajlardan biri dikkati
toplamayı kolaylaştırmasıdır. Bu arada okunan süre kısalır yalnızca önemli
görünen konulara dönülerek randımanlı bir sonuç alınabilir. Bazıları vasat hızlı
okumayı insan tabiatına daha uygun bulduklarından bunu ölçü kabul eder ve hızlı
okumada randımanın düşeceğini söylerler. Halbuki vasat hız normal değil, eğitim
noksanlığından gelen yanlış bir alışkanlıktır. Sesli okuyarak okuma hızı
yavaşlatacağı için ; hızlı okumak isteyenler sesli okumaktan vazgeçmelidir.
Çünkü okuma hızı konuşma hızından yüksek olduğundan hız yavaşlar. Ayrıca birde
telâffuz etme hızı yavaşlatacaktır.
Okuma ananda göz düz bir çizgide gidip geldiği zannedilir. Halbuki göz
sıçramaları hareket etmektedir. Çünkü göz sabitken okuma işlemini
gerçekleştirir. Bir kelime okurken durur. ( Sabitleşme) sonra sıçrayarak diğer
kelimeye geçer. Hatta bazen geri döner bazen üst satıra atlama yapabilir. Okuma
anında geri dönmeler anlamadım zannıyla yapılır. Sıçrama hareketleri anında göz
bir süre sabit kalır. Sonra diğer kelimeye geçer Bu sabitleşme süresi okuma
hızını düşürür. Hızlı okuma alışkanlığı kazanan birinde bu sabitleşme süresi
kısaltılmıştır. Ayrıca normalde her kelimede bir sıçrama alışkanlığı
kazanılmışken : Her üç dört kelimede bir sıçrama yaparak bir satırdaki sıçrama
ve sabitleşme sayısı azaltılabilir. Geri dönmeler engellenerek okuma hızı
arttırılır. Bütün bu işlemler sonucu göz daha az sıçrar daha kısa süre sabit
kalır. Böylece okuma hızı artar. Normal bir insan dakikada 200-300 kelime
okurken hızlı okuma alışkanlığı kazana biri dakikada 600-800 hatta 1000 kelime
bile okuyabilir.
Hızlı okumada sesli okuma hızı yavaşlatır ancak parmakla takip etme hızı
azaltmaz. Hatta gözün eğitiminde göz hareketlerine yardımcı olacağı için hızlı
okuma alışkanlığı kazanmada yardımcı bile olabilir.
F) UNUTKANLIĞI YENME
“Unutmada zaman değil zaman içinde gerekli çabanın gösterilmemesi rol
oynamaktadır”
Öğrenmenin unutmak gibi olumsuz bir yönü vardır. Çeşitli konuları hatırda
tutabilme oranı aynı değildir. Öğrendiklerinizin yarıya yakın kısmı 24 saat
içinde unutulmaktadır. Dörtte üçe yakın kısmı ise 48 saatte hafızamızdan
çıkmaktadır. Hafızanın bu durumunu bilen birinin ümidi yıkılabilir. Hatırlama
olayı konuya gösterilen ilgiye ve tekrara bağlı olarak değişmektedir. Yine
okunan bir parçanın başlangıcında ve sonundaki kısımlarının daha iyi
hatırlandığı tespit edilmiştir.
Hatırlamayı kolaylaştırmak için hafızanıza dinleme fırsatı vermelisiniz çalışma
süreniz 30 dakikadan az ve 2 saatten fazla olmamalıdır. 1. Konuya adaptasyon
sağlanamadan biteceği için 2. De ise zamanla ilgi azalacağı için zararlıdır.
Unutkanlığı yenmede dinlemenin sağlanması kadar , tekrar etmenin de önemi
vardır.
G) TEKRAR ETME
Tekrar edilmeyen bilgi ile öğrenilmemiş bilgi arasında pek fark yoktur.
Tekrarlar mümkün mertebe fazla aralık verilmeden yapılmalıdır. Konu dilimlere
ayrılmalı ( 30 dk) o dilim bittiğinde 10-15 dk lık bir tekrar hemen vakit
geçirmeden yapılmalıdır. Konunun yerleşmesi isteniyorsa bir gün sonra yeniden
tekrar edilmelidir. Bu tekrar birkaç dakikalık bir sürede bitecek şekilde
olabilir. 3. Tekrar etme işlemi bir hafta on gün içinde işlemleri sizin an fazla
yarım saatinizi alır. Ancak birkaç saatte hazırladığınız çalışmalarınızın boşa
gitmesinin önlenmesi tekrar etmek için ayıracağınız bu yarım saate bağlıdır.
Tekrarlar zamanında yapılırsa bilgiler her defasında yeni öğreniliyormuşçasına
vakit alıcı olmaz. Zamanında yapılmaması halinde hem vakit kaybınız olur hem de
sıkıcı olacağından çalışma azminiz kırılır , ilginiz azalır. Bugün çalıştığınız
bölümlerin yatmadan önce tekrarı yapmayı ihmal etmeyin. Unutma en çok uyku
anında olmaktadır.
Tekrar yapılmazsa temel bilgiler unutulacağından arkadan gelen bilgileri anlamak
zorlaşır.
H) HAFIZAYI KUVVETLENDİRME
Unutma ya konuya dikkatli eğilmeden, ya da tekrar etmeden kaynaklanmaktadır. O
halde hafızayı kuvvetlendirmek için çalışılan konunun üzerine iyi eğilinmesi,
dikkatin yoğunlaştırılması ve zamanında düzenli tekrarların yapılması
gerekmektedir. Okuyarak hazırlananlarda not tutarak çalışma , notları temize
geçme ana fikirleri küçük kartlara yazıp ara ara bakma hem öğrenmeyi hem de
hafızada tutmayı kolaylaştırır. Hafızanın güçlenmesi çok tekrarla mümkün olur.
Konu adeta ezberlenmiş gibi belleğinize yerleşir. Bu yolla öğrenme ise
bilgilerin unutulmasını önler. Hafızayı güçlendirir. Bazı şeyleri ezberlemede
zorlanıyorsanız kısaltmaları kullanabilirsiniz. Okullarda kimya derslerinde
(H2SO4) için söylenen cinsten çağrışım yaptıracak şeyleri kullanabilirsiniz.
Öğrenilen şeylerin günlük yaşamınızda kullanılması da hafızanın kuvvetlenmesine
yol açar.
Siz kendinize göre kolaylaştırıcı yollara bularak öğrenilen bilgilerin
hafızanızda yerleşmesini sağlayabilirsiniz.
SONUÇ
“Başarı etkili çalışmadan geçer” le konumuza başlamıştık. Etkili çalışma
yapabilmek için ;
- Önce hedeflerin tesbit edilmesi
- Sonra hedefe uygun plan yapılması
- Sonra da plan uygun olarak etkili ve verimli ders çalışma yapılması
konularını inceledik.
Bundan sonra da bir öğrenci nasıl ders çalışmalı konusunu inceleyeceğiz.
DERS ÇALIŞMA TAKTİKLERİ
a) Matematik Dersini Nasıl Çalışmalıyız?
Son sınıf düzeyinde iseniz okulda öğretmeninizin anlattığı konuları dinleyerek
öğrenmede ele alınan hususlara dikkat ederek izlemeye çalışınız. Dershaneye
devam ediyorsanız sınıfta öğretmenlerinizin anlattıklarına , çözdüğü örnek
sorulara dikkat etmelisiniz. Matematikte anlatım azdır. 5-10 dakika içinde bir
kural verilir ve o kuralla ilgili örnek sorular çözülür. Matematik dersi
genellikle öğretmen desteğinin en çok gerekli olduğu derslerden biridir. Verilen
kuralı kavramadan soruları çözmek pek mümkün değildir. Önce kural öğrenilmeli
onunla ilgili örnek sorular çözülmeli kitaptan soru çözerek hazırlık yapılıyorsa
çözümlü sorular incelenmelidir. Daha sonra bu konudan bol pratik yapılmalı
veriler değiştirilerek çözülen örnek sayısı arttırılmalıdır. Sınıf hocanızın
yaptığı konuyla ilgili testteki netler gözden geçirilmeli yapılmayan sorular
üzerinde durulmalıdır.
Denemelerde o konularla ilgili değişik soru tipleri inceleyebilmek için
derginizdeki ve değişik kitaplardaki soruları çözmelisiniz. Dergiden hazırlık
yapanlar örnek çözümleri ve konuları inceledikten sonra soru çözümüne diğer
kitapları kurcalamaya geçebilirler. Dershanede ve okulda yaptıkları çalışmalar
dergi için ön hazırlık mahiyetini taşıyabilir. Matematik dersi bol pratik
yapmayla halledilebilecek bir ders olduğundan her konu için yukarıda bahsedilen
hazırlıklar yapılmalıdır. Test soruları çözülürken falan kolay , falanı
bilmiyorum diye geçiştirilmemeli bütün soru tipleri incelenmelidir. Deneme
sınavlarıyla sıkı sıkı durumunuzu gözden geçirmeli yetersiz olduğunuz konularda
hazırlıklar tamamlanmalıdır. Öğrencilerin en çok zorlandıkları lise 3
konularından bol örnek çözülmelidir. Geometri dersi yorum ve bakış açısı
gerektirdiğinden pratik arttıkça şekillerden hayal edebilmeniz kolaylaşacaktır.
Bu ders devamlı tekrar gerektiren derstir. Konu biriktirmeden zamanında tekrar
yapılmalıdır.
B) Türkçe Dersini Nasıl Çalışmalıyız ?
Türkçe dersi öğrenciler tarafından öğretmen desteğine az ihtiyaç duyulan bir
ders olarak bilinir. Halbuki yorum gerektiren bir ders olmasından dolayı bakış
açınızın yönlendirilmesinde öğretmen desteğine ihtiyaç vardır. Türkçe ; soru
yapmanın kolay olduğu bir derstir. Ancak soru adedinin artmasına ile fazla soru
yapanların yarıştıkları bir ders haline gelmiştir. Sorular gramer , edebiyat
bilgilerini ölçmenin yanında daha çok kavrama gücü , ilişki kurma yeteneği
gerektirdiğinden sadece bilgi yeterli değildir.
Yetenekli ve bilgi düzeyi yeterli olanların başarılı olma şansı fazladır.
Yetenekler kalıtsaldır. Ancak çalışma ile bir yere kadar geliştirilebilir.
Türkçe’den en faydalı çalışma bol kitap okuma olarak tavsiye edilebilir. Bu
arada gramer bilgilerinin öğrenilmesi de ihmal edilmemelidir.
C) Sosyal Bilgiler Dersine Nasıl Çalışmalıyız ?
Öğrencilerin en az zorlanacakları derslerden biri Sosyal Bilgiler dersidir. Bu
ders içinde yorum gerektiren sorular mutlaka vardır. Ancak Türkçe dersi gibi tüm
soruları yoruma dayalı olmadığı ; çoğu bilgi sorusu olduğundan , bilen öğrenci
için zor olmayacaktır. Bu dersten çıkan sorular ve çıktıkları yerler genellikle
konuyla ilgilenen dershane öğretmenleri için tahmin edilebilir yerlerdir. Bu
sebeple dersleri takip edenlerin kaçıracakları soru adedi az olacaktır.
Sosyal Bilgilerden konular dergi çalışarak kitaplar okuyarak , dershaneye devam
edenler hocalardan dinleyerek öğrenilmeli sonra ; o konu ile ilgili olarak
çıkacak sorular üzerinde durulmalı. Bellenmesi gereken coğrafya formülleri
bilinmeli. Tarihlerden ezber gerekenler ezberlenmelidir.
Önceki seneler çıkmış sorular gözden geçirilerek her konudan çıkabilecek soru
tiplerine bakılmalıdır. Yine konu ile ilgili bol test çözülmeli. Deneme
sınavlarına girilerek yapılmayan sorular tespit edilip noksanlıklarınız
tamamlanmalıdır.
D) BİYOLOJİ DERSİ NASIL ÇALIŞILIR ?
Biyoloji dersi öğrenmeye dayalı bir derstir. Sınav soruları genellikle bilgi
sorularıdır. Muhakeme sorusu azdır. Bu sebeple çalışan öğrenciler sonuç
alabilir. Bazı öğrenciler latince kelimeler olduğu ve öğretmenleri okulda biraz
zorlaştırdığı gerekçesi ile biyolojiden ürkerler. Halbuki dershanelerde
öğrencilerin en kolay öğrendikleri derstir. Son sınıfta okuyanlar veya
dershaneye devam edenler öğretmen yardımından istifade etmelidirler. Bunun için
öğretmeninizin anlatacağı konuyu önceden hazırlanınız.
Konu hazırlanırken konuyu okuyunuz. Vurgulanan koyu puntolarıyla yazılan
kısımları gözden geçirip konu özetini okuyup sorular çıkararak bu sorulara
cevaplar aranmalıdır. Derste öğretmen konuyu anlatırken not tutmalı, vurguladığı
şeyleri yıldız koyarak altı çizerek belirginleştirmelidir.
Kendiniz çalışırken çıkardığınız soruları öğretmeninize sorunuz. Aldığınız
notları evde temize geçirerek konuyu bir kere daha tekrar ediniz. Konu ile
ilgili hazırlanmış test kitaplarının özetlerini okuyup sorularını çözünüz. Püf
noktaları öğreniniz. Dershanede okuyanlara verilen konu testleri çözülmelidir.
Takıldığınız soruları hocalarınıza sorunuz. Hiçbir soruya önemsiz anla masamda
olur demeyin. O sorudaki püf noktası önemli bir soru ana fikri olabilir. Ayrıca
ÖSS-ÖYS sorularını çözüp yorum yapın. Her sorudan çıkarabilirseniz ana fikir
çıkarmaya çalışın.
Ezbere dayalı bir ders olduğunu kolay unutulacağını düşünerek sık sık tekrar
yapın.
E) Kimya Dersine Nasıl Çalışmalıyız ?
Ders bir öğretmenden dinleniyorsa çok dikkatli dinlenmeli, önemli notlar not
edilmeli, püf noktaları iyi tespit edilmelidir. Teorik bilgilerin yeterli olduğu
anda bu bilgiler test çözerek pekiştirilmelidir. Kimya test soruları ,
genellikle yarın dakika ile bir buçuk dakika arasında çözülebilecek zorluktadır.
Konu hakimiyeti , sezgi ve dikkat kimyada tama yakına başarı göstermenize
yetecektir. Kimyada üniteler arasındaki bağlantılar açık ve net olarak
görülebilir , şekildedir.
Derslerde bir sonraki konu önceki ünitelerin üzerine bina edilmektedir. Bu
bakımdan kimya öğrenirken karışık bir sıra takip edilmemeli , özellikle ilk 4
ünite sıralı olarak ve iyi öğrenilmelidir. Bir oturuşta bıktıracak sayıda değil
, 30 civarında test sorusu çözülmesi daha uygundur. 30 kimya sorusunu en çok
40-45 dakikada cevaplandırmalısınız. Her üniteden üç grup soru çözdükten sonra
son 10 yılın o ünite ile ilgili ÖYS soruları incelenmelidir. Kimya sorularında
normal sürede %65 , sınırsız sürede ise %90 başarı göstermeniz yeterli kabul
edilebilir. Yani müteakip üniteye geçebilirsiniz.
Lise 1 konuları kimyanın temelidir. ÖSS’nin tamamı ve ÖYS sorularının en az
yarısı bu kısımdan çıkar. Anlaşılması kolay olmakla beraber , bol test çözmekle
pekiştirilmesi gereken konulardır.
İlk üç ünitede öğrenilenler ünitelerle ilgili olarak öğrencinin şu konuda
kendine güvenmesini sağlar. Problemde denklem hazır verilmişse , hele
denkleştirilmiş olarak verilmişse zaten mesele yok ; ama bir denklemi teşkil
eden maddelerin bir kaçı verilmiş ve denklemi tamamlayıp denkleştirme işi
öğrenciye bırakılmış olabilir. Bu şüphesiz ki , ilk üç ünitenin iyi bilinmesine
bağlıdır.
Lise 2 konularının ortak özelliği şudur. Hiçbir şekilde ezberlemeyi gerektiren
bir kısım yoktur. Fakat önemli bazı püf noktaları vardır ki bunlar iyi
öğrenilmezse öğrenci ezbere kaçabilir. Reaksiyon hızı ile reaksiyon ısısı
üniteleri potansiyel enerji diyagramları bakımından birbirleriyle ilgilidir.
Aynı şekilde çözünürlük dengesi ve pH konuları da denge ünitesinin uzantıları
gibidir. Elektro kimya, aktifler, piller ve elektroliz bölümlerini içine alan
önemli bir ünitedir.
Lise 3 konuları ise ezber gerektiren ve sık tekrar yapmanın gerekli olduğu
konulardır. Yani organik kimya bir manada nankördür. ÖYS öncesi son bir iki
hafta tekrar yapılmasında fayda vardır. Öğrenme zorluğu itibariyle organik kimya
bütün %30 unu teşkil eder. Fakat ÖYS’de %15-20 civarında soru çıktığı için bu
kısım hep sona bırakılır ve ihmal edilir.
Siz bu ihmali yapmayın. Bir de bakmışsınız ki organik kimyadan 3 yerine 6 soru
çıkmış. Bu ihtimal hiçte imkansız değildir. Şunu unutmayınız ki Kimya
çalışmanızın karşılığını kolaylıkla alabileceğiniz avantajlı bir derstir.
F) Fizik Dersine Nasıl Çalışmalıyız ?
Derse gelmeden önce , elinizdeki fizik kitabından o gün işlenecek konunun teorik
kısmını ve birkaç tane de soru çözülüp gelinmesi derse giriş için önemlidir.
Ders esnasında , dersten başka her şeyle alakalı kesip pür dikkat hoca
dinlenmeli ve çok iyi not alınmalıdır. Anlaşılmayan yerler mutlaka sorulmalıdır.
Daha sonra unutulan konuları öğrenmek için en iyi kaynak defter olacağından
anlaşılacak şekilde not almak da önemlidir.
Dersten sonra , dersin olduğu günün akşamı konuyu mutlaka tekrar etmeli , ilk
gün yapılmayan tekrar ilk gün yapılmayan tekrara nazaran verimini kaydeder.
Derste sorulan soruların evde bir daha çözülmesi faydalıdır. Konu sırasına göre
çözmek ve değişik kaynaklardan yararlanmakta önemlidir. Dershaneden verilen
bütün dokümanlardaki soruları çözmelisiniz.
Not : Daha önceki senelerde her dersin ilgili öğretmenlerine sorulacak yapılan
bu çalışmayı sizler kendi dershanenizdeki branş öğretmenlerine sorarak
genişletebilirsiniz. Konu konu , ünite inceleme yaptırabilirsiniz.
Daha önceki seminer notları da olduğu gibi bu bilgiler sizlere yardımcı olmak
için hazırlanmıştır. Dilediğiniz gibi konuları genişletebilirsiniz.